4 Kasım 2016 Cuma

Seker Orucu

Merhaba, "That Sugar" belgeselinden sonra hepimizin en sevdiği tatlı zehir şeker orucu için gaza geliyorsunuz, peki nasıl bir diyet bu?

Yasaklar:
Paketli her türlü gıda
Makarna
Pilav
Meşrubat
Ketçap
Kurabiye
Bisküvi
Çikolata
Dondurma
Hazır gıdalar
Asitli içecekler
Patates
Kahvaltılık gevrekler
Kraker
Müsli
Sakız
Pirinç
Kızartma
Beyaz un
Bal reçel pekmez (illa kullancaksan max 2 tatlı kaşığı)
Ekmek
Serbestler:


Tam buğday, çavdar ekmeği
Tam buğday olan ürünler
Yulaf
Bulgur
Kuru baklagiller (haftada max 2)
Peynir zeytin
Et balık tavuk yumurta
Yoğurt süt
Sebze
Meyve (günde max 2)
badem fındık fıstık ceviz
tatlı yerine kuru meyve
her öğünde mutlaka yoğurt salata
bol su iç
etiket okumayı alışkanlık haline getir

Viyana- Budapeşte- Prag

merhaba hep ben okuyordum gezi bloglarını şimdi sıra bende!!! (:

3 Aralıkta Viyana'ya gidiyorum..Şimdiden biletlerimi aldım..

Viyana- Budapeşte- Prag rotası için otobüs biletlerini şu siteden aldım:

https://bustickets.regiojet.com/

Viyana- Budapeşte: 9 euro
Budapeşte -Prag : 18 euro
Prag-Viyana: 15 euro'dan satın aldım.

to be continued :)

IMF Kursları

Merhabalar,

IMF düzenli olarak çeşitli konularda kurslar düzenliyor..İlgili katılımcılar internet üzerinden başvuru yapıyor, kabul edilirse 1 veya 2 haftalık bu kurslara konaklama, yol masrafı ödemeden hatta günlük belli bir miktarlarda harcırahlarla katılım sağlayabiliyorlar. Şurdan kurslara bakabilirsiniz:

http://www.imf.org/external/np/ins/courses/index.aspx

Burdan başvurunuzu yapıp IMF'in onayına sunuyorsunuz..Hazine ve TCMB'nin sponsor onayıyla katılım sağlayabiliyorsunuz. Kamu kurumlarından katılımcıların yoğun olduğu bu kurslara katılım sağlamak size çok şey katıyor.. Kursun sağladığı konaklama yerlerinden ücretsiz kalabiliyorsunuz..Avrupa için günlük 25 euro; ABD için günlük 50 dolar harcırah da veriliyor IMF tarafından..Onun dışında uçak vs yol masraflarınız için de yeterli miktarda ücret veriliyor (kursa katılımınızın ilk gününde zarf içinden elden nakit olarak veriliyor- Avrupa için 350 euro).

Ben kısmet olursa Viyana'ya gideceğim 2 haftalık bir kurs için. Daha detaylı anlatırım sonrasında :)

Gri Pasaport Başvurusu

Gri (Hizmet) Pasaportu; kamu kuruluşlarınca resmi görevle yurt dışına gönderilen personele verilen bir pasaport türü..Göreve giden memurun eşi ve çocuklarına da veriliyor bu pasaport..İl Emniyet Müdürlüklerine başvuru yapmak gerekiyor. Gri pasaport için:

TC nüfus cüzdanı aslı 
 2 adet Biyometrik Resim (50mm * 60mm ebatlarında)
Hizmet Pasaportu Talep Formu Aslı (Kurumdan alınıyor)
Pasaport Cüzdan Bedeli dekont aslı (87.5 lira, burda harç bedeli ödenmiyor)
Müracaat sırasında parmak izi alınacaktır (zaten sistemde varsa almıyorlar)
ha bi de varsa eski pasaportlarınızı görmek istiyorlar.

ile başvuru yapabiliyorsunuz. 
şuralara yatırabiliyorsunuz:

Akbank  Aktifbank  Albaraka Türk Katılım Bankası 
 Alternatif Bank  Anadolubank  Arap Türk Bankası 
 Citibank  Denizbank  BurganBank
 FibaBanka Finansbank  Garanti Bankası 
 HSBC Bank  ING Bank  Kuveyt Türk Katılım Bankası 
 Odeabank  Şekerbank  T.C. Ziraat Bankası 
  ICBC Turkey Bank A.Ş. TurkishBank  Turkland Bank 
 Türk Ekonomi Bankası (TEB)  Türkiye Finans Katılım Bankası  Türkiye Halk Bankası 
 Türkiye İş Bankası  Türkiye Vakıflar Bankası  Yapı ve Kredi Bankası 
 Ziraat Katılım Bankası 

Ankara'da Pasaport Başvurusu

Günümüz aydın olsun :)

Artık Ankamall'in ordaki emniyetten başvuru almıyorlar, daha doğrusu çok yoğun olduğu için randevu almak mümkün değil. O nedenle semt Emniyet müdürlüklerinden randevu almak gerekiyor. Gerçi şimdi çipli pasaportlar çıktı onun için tekrar defter parası (87,5 lira) kitleyip yenilemek icap edebilir. Sanırım bundan sonra başvurular da Emniyetten değil Nüfus Müdürlüklerinden yapılacak. Amma çorba ettiniz ha! (: 

Bordo (Umumi) Pasaport için:

TC nüfus cüzdanı aslı 
 2 adet Biyometrik Resim  ‐(50mm * 60mm ebatlarında)
Pasaport Cüzdan Bedeli dekont aslı ‐(Dekontun üzerinde Tahsil Edilmiştir kaşesinin basılması ‐ Dekontun 1. Nüshasının müracaatta sunulması (en üst nüsha) ‐ Dekontun üzerinde tahsilatı yapan memurun ıslak imzasının bulunması gerekmektedir )
Pasaport Harç Bedeli dekont aslı (aynı şey burda da geçerli)
Müracaat sırasında parmak izi alınacaktır (zaten sistemde varsa almıyorlar)

ile başvuru yapabiliyorsunuz. Pasaport Harç ve Defter bedelleri ise şu şekilde:
 Harç BedeliDefter BedeliToplam
6 AY111,7  TL87,5  TL199,2   TL
1 YIL163,3  TL87,5  TL250,8   TL
2 YIL266,4  TL87,5  TL353,9   TL
3 YIL378,3  TL87,5  TL465,8   TL
4 - 10 YIL533,1  TL87,5  TL620,6   TL

şuralara yatırabiliyorsunuz:

Akbank  Aktifbank  Albaraka Türk Katılım Bankası 
 Alternatif Bank  Anadolubank  Arap Türk Bankası 
 Citibank  Denizbank  BurganBank
 FibaBanka Finansbank  Garanti Bankası 
 HSBC Bank  ING Bank  Kuveyt Türk Katılım Bankası 
 Odeabank  Şekerbank  T.C. Ziraat Bankası 
  ICBC Turkey Bank A.Ş. TurkishBank  Turkland Bank 
 Türk Ekonomi Bankası (TEB)  Türkiye Finans Katılım Bankası  Türkiye Halk Bankası 
 Türkiye İş Bankası  Türkiye Vakıflar Bankası  Yapı ve Kredi Bankası 
 Ziraat Katılım Bankası  

13 Ekim 2016 Perşembe

Ankara Kızılay'da Fotoğrafçı

Ankara Kızılay'da biyometrik fotoğraf çektirmem icap etti..Daha önce de vesikalık çektirip memnun kaldığım bir fotoğrafçıyı tavsiye edeceğim..Demirtepe'deki Büyük fotoğrafçılık..Mehmet Turgut'un babası Ahmet Turgut'un halen işlettiği bu dükkan Kızılay'daki çoğu fotoğrafçıya göre çok uygun fiyatlar sunmakta..Örneğin genelde biyometrik fotoğrafı min 4 tanesi 15 tl'ye çekiyorlar..Burası 4 tanesini 10, 8 tanesini 15 tl'ye çekiyor..Bu öğlen gidip çektiriyoruzzzzzz :)

26 Eylül 2016 Pazartesi

İstanbul'da Gezilecek Dini Mekanlar

Maneviyat taşan İstanbul'da 1-2 gününüzü ayırıp huzurla dolup taşabileceğiniz yerlerin listesini vermek istedim..

***Eyüp Sultan Camii:
*Halid bin Zeyd (r.a) (Eba Eyyübel Ensari hz) (Hz. Muhammed´in Mekke´den Medine´ye göçünde evinde kaldığı kutlu kişi) türbesi ve Kadem-i Şerif ziyareti *Kabristan ziyareti ve cülüs yolu
*Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa türbesi
*Siyah inci Beşir Ağa’nın türbesi
*Şeyhulislam Ebu Suud Efendi’nin kabri
*Saçlı Abdulkadir Efendi camii ve kabri ziyareti
*Şeyhulislam Sadettin Efendi’nin kabri (Hasan Can’nın torunu) 
*Ali Fani Dede - Bahariye Mevlevihanesi son dedelerinden
*Hz.Kab (r.a) - Eyüp'ten Unkapanına doğru Hz.Kab Camiinde

****Fatih:
*Mehmet Emin Tokadi hz ("Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın")
*Şeyhulislam
Zenbilli Ali Efendi’nin KS türbesi evi
*Fatih’in Kadısı
Kadı Hızır Çelebi’nin kabri
*Peygamber Efendimizin Süt kardeşi
Ebu Şeybe El-Hudri Hz
*Ahmed El-Ensari Hz. Kabri
*Hamidullah El-Ensari Hz. Kabri
*Muhammed El-Ensari Hz. Kabri
*Sünbül (Yusuf Sinan) Efendi
* Ebü-l Vefa Hz.
*Karaköy Yeraltı Camii ve burada Medfun  sahabeler


*Hasan Hüsamettin Uşşaki Hz - Gördüğü bir rüya üzerine Horasan´dan Anadolu´ya gelerek irşad görevini üstlenen Uşşaki yolu piri- Beyoğlu
*Yuşa Peygamber - Rivayete göre Musa Peygamber ile birlikte Mecmeul Bayreyn´e (Boğaziçi) gelmiş ve vefat ederek bu tepeye gömülmüştür.- Anadolu Kavağı
*Aziz Mahmut Hüdai Hz. - Celveti yolunun takipçisi büyük mutasavvıf.-Üsküdar
*Ahmet Celaleddin Dede - Galata Mevlevihanesi son şeyhi- Miskinler Tekkesi
*İstanbul Boğazı'nın dört manevi bekçisinden  Beşiktaş tepelerini tutmuş olanYahya Efendi'nin türbesi ve tekkesi - Çırağan Sarayı karşısında 
*Merkez (Musa) Efendi- Zeytinburnu

Ankara'da Implant


  • Ankara Üniversitesi Hastanesi- 1100+ kron kaplama 250= 1350 TL (Mete Yılmaz- 296 55 50'yi arayınız)
  • Hacettepe Üniversitesi Hastanesi- 800den başlıyor 1800e kadar (305 22 20/40)
  • Tolga Gülçicek (İstanbul)- 700 Euro + 1100 Euro + 650 TL kaplama
  • Ufuk Tosun (İstanbul)- nanoplant Alman1250 + 400 kaplama = 1650 TL 
  • GATA- 360 TL+ 350$ (şuan implant yapılmıyor)
  • Metin Kayabaş-
  • Fatih Terlemez (Çorum)-
  • Mehtap Ketenci- yerli Nuchelos1200, isviçre malı straummann 1800 + 350 tl kaplama
  • Avrupa Diş (İstanbul-KoçAilem)- kore menşei Ossttem 1600
  • Orkun Topçu -1700 ila 2500 + 300 tl kaplama
  • Dentankara-1500 ila 2000 + 500 tl kaplama
  • Dentapol-Yaşar Genç- total 2500-3500 tl
  • Viadent- Amerikan malı 2400, yerli 1600 + 300 tl kaplama
  • SeyMet- 1750 ila 3000 tl +275 kaplama
  • Dent Angora-yerli 750, AB 1000, Atex 1500, isviçre 2500-3000 + 250 kaplama
sonuç olarak İstanbulda Avrupa diş ve Ufuk Tosun makul geldi. Ankara içinse Dent Angora veya Ankara Üniversitesi..bakalım nasıl olur bu zalımey kur artışlarında..


23 Eylül 2016 Cuma

Diyet listem

Sabah: aç karnına 1 br limonlu ılık su
2 yemek kaşığı lor peyniri; keten tohumu + çörek otu+ pulbiber+ karabiber + bol domates salatalık söğüş+ 6-7 zeytin veya badem veya 1 tane ceviz
Ara: 1 fincan yeşil çay (1 kabuk tarçın bekletilmiş)
Öğle: 1 Kase Çorba + 1 porsiyon et yemeği+ bol limonlu salata
Ara: 1 kase probiyotik yoğurt +1 meyve +tarçın  +5 çiğ badem
Akşam: 1 porsiyon sebze yemeği (bezelye ve havuc varsa 5-6 kaşıktan fazla yok) + bol salata + 3 kaşık probiyotik yoğurt veya 1 kase sarımsaklı cacık
ara: yatmadan 2 saat önce - 1 küçük kase yoğurt+ 1 çay kaşığı tarçın, zencefil, zerdeçal + 1 damla zeytinyağı
günlük 2 lt su tüketimi


son 5 kilo için diyet listem bu şekilde..bakalım bu kez başarabilecek miyim:)

22 Eylül 2016 Perşembe

İstanbul'da Gezilecek Yerler

  • Dolmabahçe Sarayı
  • Çırağan  Sarayı
  • Topkapı  Sarayı
  • Eyüp Cami- Pierre Loti Tepesi
  • Süleymaniye Cami
  • Ayasofya Müzesi
  • Sultan Ahmet Cami
  • Yerebatan Sarnıcı
  • Kapalı Çarşı
  • Adalar
  • Miniatürk
  • Rahmi Koç Müzesi
  • Şile-Ağva-Saklıgöl
  • Eminönü
  • İstiklal Cad- Taksim-Galata Kulesi
  • Boğaz Turu
  • Üsküdar- Kız Kulesi
  • Fener-Balat
  • Ortaköy
  • Çamlıca Tepesi
  • Mihrabat Korusu
  • Emirgan Korusu
  • Yıldız Parkı
  • Gülhane Parkı
  • Hipodrom
  • Beyoğlu
  • Panaroma 1453 Tarih Müzesi
  • Akvaryum
  • Anadolu Kavağı
  • Moda Sahili-Kadıköy
  • Haydarpaşa Garı
  • Soğuk Çeşme Sokak
to be continued

21 Eylül 2016 Çarşamba

Vücut Direncini Artırmak İçin

  • Keten Tohumu
  • Çörek otu
  • Sauna veya buhar banyosu
  • Sarımsak
  • Toz zencefil, zerdeçal, bal karışımı
  • Limon Suyu
  • Soğuk su banyosu
  • Ceviz
  • Yoğurt
  • Kefir
  • Yürüyüş
  • Plates

Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

  • Nane yağı
  • Elma
  • Biberiye
  • Kulak arkasındaki kemiğe bastır masaj yap
  • Sol elinin başparmak ve işaret parmağı ile birleştiği V şeklindeki bölgeye bastır
  • Sade Türk kahvesi iç, varsa limon damlat

Minimalist Yaşam için Ne Yapmalı?

  • Az eşyan olsun
  • Kıyafet alıp durma
  • Kilo fazlalıklarını ver
  • Planlı ol
  • Borcu ödenmiş , limiti azaltılmış kredi kartı candır
  • Spor yap, sağlıklı beslen
  • Erken kalk
  • Her gün ufacık da olsa bir iyilik yap
  • Dua etmeyi ihmal etme
  • Para biriktirsen fena olmaz
  • Bol bol su iç

İstanbul'da Düğün Fotoğrafçısı Ücretleri

Düğün sezonu geçiyor gerçi ama bir arkadaşım için araştırdığım fotoğrafçı ücretlerini paylaşmakta yarar görüyorum..Düğün sektörü malumunuz kaz yolma yarışından ibaret, evlenecek kardeşlerime belkim bi faydası dokunur:) Burdaki ücretler standart paketleri kapsıyor, her bir fotoğrafçının kendi sitesine başvurup paketlerin içeriğini dikkatlice incelemenizi öneririm. Genelde 1-2 saatlik çekim,1 albüm, 2 kaynana albümü, poster vs oluyor paket içeriğinde. En önemlisi çekilen tüm fotoğrafların dvd halinde size teslim edilmesi. Fotoğraflarınızı vermeyen fotoğrafçıdan uzak durun! Bunlar da ayrı sektör olmuş anacım ya:)
7 Renk Ajans- 1000 tl
Çift Kadraj Anı- 1500 tl
Anı Sandığı- 850-1000 tl
Maviş Fotoğrafçılık- 1300-1600 tl
Derya Engin- 900 tl den başlıyor
Düğün Fotoğrafçısı- 1500 tl
Leila fotoğraf- 1200 tl



Ankara'da Düğün Fotoğrafçısı Ücretleri

Düğün sezonu geçiyor gerçi ama bir arkadaşım için araştırdığım fotoğrafçı ücretlerini paylaşmakta yarar görüyorum..Düğün sektörü malumunuz kaz yolma yarışından ibaret, evlenecek kardeşlerime belkim bi faydası dokunur:) Burdaki ücretler standart paketleri kapsıyor, her bir fotoğrafçının kendi sitesine başvurup paketlerin içeriğini dikkatlice incelemenizi öneririm. Genelde 1-2 saatlik çekim,1 albüm, 2 kaynana albümü, poster vs oluyor paket içeriğinde. En önemlisi çekilen tüm fotoğrafların dvd halinde size teslim edilmesi. Fotoğraflarınızı vermeyen fotoğrafçıdan uzak durun! Bunlar da ayrı sektör olmuş anacım ya:)
Emre Cazoğlu- 1400 tl
Sabri Peşmen- 1250 tl
Pınar Köksal- 1400 tl
Cesur Erten- 1250 tl
Gökhan Polat- 1200 tl + albüm ücreti
One Life Wedding- 1000 tl


Şükredilecekler Listesi

  1. Sabah 9 akşam 5 gidip gelebildiğim bi işim var
  2. Bugün de patlamadık çok şükür
  3. Sabah durakta servis beklerken kafamı kaldırdığımda gördüğüm baharın habercisi cıvıl cıvıl açan beyaz çicekler
  4. Çay molası
  5. Havanın güneşli olup hem içi hem dışı ısıtması
  6. Nefsine hakim olarak diyetine sadık kalabildiğin bi gün
  7. Tartıda gördüğün eksiler
  8. Vücut bütünlüğü içinde eve varabilmek
  9. Grip, alerji vs dışında ciddi bir rahatsızlığa sahip olmamak
  10. Sağlıkla imtihan olmamak
  11. Yiyecek lokmamız olması
  12. Anne, babanın hayatta olması
  13. Kardeşlerinin olması
  14. Check-in yaptığında ön koltuklardan birinin denk gelmesi
  15. BİM ve A101'de almak isteidğin ürünün stokta kalmış olması (ruhum fakir)
to be contiuned

Online Diyet

Diyet mevzusundaki araştırmalarım devam ediyor..henüz net bir karar varamadım nasıl bir yöntem uygulayacağım konusunda.. Online diyet koçluğu yapanlar var..Yalnız o değil de bu işte iyi para var ha.."Yeme annem yeme gülüm" diyeceksin hepsi bu!:) Ah bi tutabilsek şu boğazı, milyar dolarlık sektör olur muydu hiç şu diyet zamazingoları! Neyse online diyet konusunda toparladığım bir kaç ücreti sıralayım:

Ayşe Tuğba Şengel- 200 tl
Nilay Öztürk- 350 tl - 7/24 takip sistemi
Deniz Büyüktaşlı- 150 tl
Interaktif Diyet- 175-225 tl vb paketleri var
Buse Çapraz- 250 tl

1 Eylül 2016 Perşembe

Ankara'da Diyetisyen Ücretleri

Merhaba,
Kilo verme işini daha profesyonel yapmam gerekiyor galiba! O yüzden Ankara'da bulunan diyetisyenlerden telefon aracılııyla ücret toparladım ve paylaşayım da benim gibi tombikler de faydalansın dedim! (: 

Dyt.Bahar Demirkıran- ayda 4 görüşme 650 tl- GOP 
Dyt.Funda Göçer Tuzgöl- ayda 4 görüşme 400 tl- GOP
Dyt.Esra Gültekin- ayda 8 görüşme 250 tl- GOP
Dyt.Elvan Odabaşı Kanar- ayda 4 görüşme 1200 tl- Beysukent
Dyt.Merve Tığlı Çınar- ayda 4 görüşme 750 tl- Çankaya
Dyt.Sinem Kolbakır- ayda 3 görüşme 400 tl-4 görüşme 450 tl -Tunalı Hilmi Cad.
Dyt.Derya Şahin- ayda 4 görüşme 500 tl -Yıldız 
Dyt.Aslıhan Demirörs- 1 aylık diyet 1 aylık koruma programı toplam 500 tl -Tunalı Hilmi Cad.
Dyt.Merve Bilge Atalay- ayda 4 görüşme 400 tl - Söğütözü
Dyt.Nilay Öztürk- günlük whatsapp takibi/anlık müdahele programı 350 tl
Dyt.Füsun Bilgin- ayda 4 görüşme 400 tl - seans başına 75 tl- Kızılay 
Dyt.Arzu Şen- ayda 5 görüşme 200 tl - Kızılay
Elmas Life Güzellik Salonu- Ayda 4 görüşme 250 tl- Kızılay
Ben interaktif diyet'e başladım fiyat olarak en uygun oydu. Aylık 200 ;)- Dyt Merve Emek



22 Nisan 2016 Cuma

Evlendiğimde 49 Kiloydum Sorunsalı

      Evlendikten sonra ben de kilo aldım uleyn!!! Önüne geçilemez bir şekilde almaya da devam ediyorum. Eskiden her sabah aç karnına tartılan ben şuan tartılmaya korkuyorum. Muhtemelen 56-57 kilo sularındayım. Ama bu gerçekle tartıda yüzleşemeyecek kadar korkak ama yediğim aburcuburlardan da vazgeçemeyecek kadar malım. İlk başta ‘zaten çok kilolu değilim’ hissi ile ipin ucunu 1-2 kilo alarak yavaş yavaş kaçırmaya başladım. Sonrasında kilo alma marjım olduğuna kendimi ikna ederek 'yesen de verirsin, zaten çok belli olmuyor kilo aldığın' modunda kandırmacalarla oyalandım.

 Aslında çevremden de ciddi yorumlar almaya başlamıştım. Hatta bir gün çaycı teyzelerden biri asansörde:" Çok şişmanlamışsın!" dedi. Oha! İnsan kilo almışsın der şişmanlamışsın ney laynnn! Annem, komşularım, iş arkadaşlarım vs. herkes benim kilo alma sinyallerimi yüzüme vursa da beni yine kilo almaktan vazgeçiremediler. Eskiden olsa çok ciddi yıkımlara sebep olup anında diyete başlatabilecek cümleler artık sinek vızıltısı gibi gelmeye ve kulaklarımı tıkayıp homini gırtlak yemeye devam ettim. Evlenince kilo alınır canım aa ne var modundaydım adeta! Ancak iş o haddeye geldi ki kıyafetlerime sığamıyorum, aynaya baktığımda kendimden tiksiniyorum, insanlar hamile olduğumu sanıyor diye korkuyorum ancak bu gidişe bir türlü dur diyemiyorum..
 Evlendiğinde 49 kilo olan hanım kızlarımız nasıl kilo alıyor peki?
Beslenme uzmanlarına göre kadınların evliliklerinin ilk beş yılında hızla şişmanlamalarının son derece sık rastladıkları bir durum olduğunu hatta ilk yıl ortalama 8-10 kilo alındığını söylüyorlarmış. Kendimce sebepler ne olabilir diye beyin fırtınası yaptığımda:
  • ·Evlenmeden önce ‘gelinliğe sığma’ hayaliyle yapılan aylar süren açlık kampları
  • ·Hayvanat gibi yiyen erkek bünyesine uyum sağlamaya çalışmak
  • ·Evde geçirilen zamanın fütursuzca artması
  • Yemek yapmayı öğreneceğim diye işin b.kunu çıkarıp her öğünde 4-5 çeşit yemek yaparak kendini yıpratmak
  • Eve gelen misafirlere verilen davetlerdeki aşırı zengin sofralar
  • Sadece akrabalara değil, kendi kahvaltı, öğle ve özellikle akşam sofralarının bekarlığa kıyasla çok daha fazla çeşit içermesi
  • Yemek sonrası çay-tatlı veya meyve-kuruyemiş seansları
  • TV-film izlerken yapılan atıştırmaların kontrolden çıkması
  • Alan almış satan satmış modunda salmalar
  • Nasıl olsa beni böyle de beğeniyor yanılgısıyla karşılıklı rahatlamalar
  • 25 yaş sonrası metabolizma denen vefasızın kaplumbağaya dönüşmesi
  • Beslenme düzenindeki radikal değişimler
  • Evliliğin getirdiği stres
  • Hormonal değişimler
  • Kullanılan zalımey ilaçlar
  • Nasıl olsa ipin ucu kaçtı ye gitsin moduyla her şeyden vazgeçmek

 
Böyle böyle daha hamile olmadan gelsin kilolar..Diyet çabalarım olmuyor değil ama bekarken yaptığım hatta alışkanlık haline getirdiğim perhizlerin yanına yaklaşamıyorum. Bu sebepten de ciddi anlamda depresyona girmiş durumdayım.. Allahım nolur zayıflayayım.. süphaneke işalla yareppim işalla dinimiz amin.

18 Mart 2016 Cuma

Memurun Güncesi

 Angara.. Gri memur şehri..Şehir gri de içindekiler gökkuşağı mı? Herkesin devlete kapağı atmak olarak gördüğü memur kardeşimizin bir günü nasıldır ortalama verilerle?
  İş tanımım gereği vatandaşla muhatap olan veya yolsuzluğa adı karışabilecek bir memurluk değil benimkisi çok şükür..Zaten günahlarla bu kadar bezenmişken bir de kul hakkına girmeyelim durduk yere dimi ama? Neden memur oldum? Düzenli bi hayat özlemiydi, giriş-çıkışım belli olsun filan..İlk başladığım yıl pek öyle olmasa da şuan biraz daha rayına oturdu düzen..Memurun mesai yapacağına ben de ihtimal vermiyordum ama öyle olabiliyormuş.. Neyse asıl konu bu değil..
  Memur eleman ya 8-5 çalışır ya 9-6..Sabah kalkar servisiyle işine gelir..Memurun mesaisi serviste başlar aslında.. Her kademeden memurun yer aldığı o servis; ülkeyi kurtaranlardan batıranlara, evlenenlerden çocuğu olanlara, kurum içi dedikodulardan ülke magazinine her türlü konuya parmak basan amca ve teyzelerle doludur. Uyuklayanı mı dersin hararetli tartışmalarla güne hızlı başlayanı mı dersin..Kitap okumak, hem o gürültüden hem de servisin sallantısının oluşturduğu mide bulantısından baya zorlaşır. Memurlar dedikoduyu sever maalesef.. Kim kimle, ne yapmış, ne almış ne yemiş vs vs.. Boşluktan birbirini inceler, soruşturur ve "Başkalarının Hayatı"nı sanki haddineymişcesine analiz eder ve işin kötüsü yorumlamaya kalkar..Babet giymesinden bir kadının hamile olduğunu anlayan nice Sherlock Holmes'ları barındırır daireler..Hiç beklemediğin yüksek kademe insanlar bile seni evlendirmeyi kendine dert edinebilir..İşe girdiysen next mission evlenmektir, ve bu konuda ciddi bir kamu baskısı yaratılır.. Yok mu biri, neden yok? en alakasız adamın bile sorabileceği türden sorulardır..Evlenirsin bu sefer next mission çocuktur, herkes ee çocuk ne zaman diye gözünün içine bakar..Yani bitmez o mission'lar, bitmez yurdum memurunun senin hayatına dahil olma çabası..Bunlar servisle sınırlı değildir tabi ama memurun işe başlarkenki hali genel durumun da aynası hükmündedir.
  Hangi gün başladığın da önemli tabi..Pazartesi herkes için olduğu gibi memura da sendromdur elbet..Cuma en mübarek gündür tabiki her anlamda (: Çarşamba'da ise öff bu hafta hiç geçmiyor mızıklanmaları yaşanır..Neyse inersin servisten turnikelere kartını okutup girersin kurumuna..Günaydınlar uçuşur asansörde koridorda..Odana gelip kendi odanda kettle varsa suyunu ısıtır yoksa çay ocağından çayını ister..Kahvaltı yapmadıysa aldığı poğaçasından bir ısırıkla çayını yudumlayarak internette dolaşmaya ve gündemi gıdıklamaya başlar..Ha bu arada çay önemli..Çay ve memur birbirinin mütemmim cüzüdür..Odasına gelen misafiri daha oturmadan çayını söyler öyle hoşbeşe başlar..Çay o kadar kritik öneme sahip ki, hiç içmeyen ben bile memur olduktan sonra tiryaki kıvamına geldim valla..Ve çay eşliğinde sabah dedikodu seansları açılır..Gündemin her ıncığına cıncığına, makro yönetimden mikro yönetime, iş arkadaşından aileye, her türlü sorun masaya yatırılır ve bu seans sonrasında kendince ülke kurtardığını düşünen memur terapiden çıkmışçasına işine başlamaya hazır hale gelir..Ömrü hayatımda görmediğim gıybeti kamuda gördüm diyebilirim..Yolsuzluğa karışmasa bile bu gıybetler bir memuru cehenneme sürüklemeye yeter galiba..Başta rahatsız olsa bile zavallı memurumuz sonra kanıksar durumu hatta kendi de ortama uyum sağlar..
  Dairesine, amirine ve gündeme göre değişkenlik gösterse de memur her zaman boş boş oturmaz..Salla başı al maaşı değildir durum sanıldığının aksine..Tabiki özel sektördeki gibi telefonu açamayacak kadar bir yoğunluk olduğunu kimse iddia edemez..Ancak dönem dönem ciddi yoğunluklar mesailer yaşanır..Genel anlamda ise ortam esnektir, giriş-çıkış (amire göre değişir yine), yemek saatleri, özel işler için izin alma  vs daha rahattır..Her yerde olduğu gibi kamuda da çok çalışan cezalandırılır.. Salağa yatan, küskün uzman olan tiplerin gönlü okşanırken; verilen işi hakkıyla yapan aldığı parayı hak etmeye uğraşan zavallılar izin istediğinde verilmez, yurt içi-yurt dışı görevlendirmelere gönderilmez vb doğal haklarından uzak tutulur. Zira onlar olmazsa daireyi kim götürecektir, işleri kime teslim edeceksindir? O nedenle daha çok çalıştırılır ve sosyal hayatlarından koparılmaya çalışılır. Muadil arkadaşlarına bakınca kendini enayi gibi hisseder atom karıncamız.. Uyanık bazı ağustos böcekleri ise işin yolunu çözmüştür, iş verilince savsaklar, erteler, işi verip verdiğine pişman eder seni ki bi daha ona iş vermeyesin.. Kendi köşesine çekilir ve olabildiğince soyutlar kendini her şeyden..Sanmayın ki bunu göze sokarak yapar.. Bunun bahanesi kimi zaman master, doktora yapmaktır kimi zaman kendince hak ettiği kadronun verilmemesine olan tepkidir kimi zaman hastalık veya hamileliktir..Sanki devlet ona maaş vermiyormuş da o lütfediyormuş gibidir küskün memurun işini sahiplenme derecesi..
  Öğlene doğru acıkan memurlar yemekhanenin açılmasına dk'lar kala sıraya doluşur ve günün yemeği üzerine kritiklerine başlarlar..Kamuda yemek işi şanstır biraz..Ve sanırım ben ve kurumum bu şanslı güruhtanız..Dışarda nerdeyse 30-40 lira değerinde kaliteli ve lezzetli dört çeşit tabildot yemeği 4.25 lira gibi cüzi bir fiyata yiyebilirsiniz..Çorbası, seçimlik ana yemeği, salatası, tatlısı vs ile günün en keyifli anları yemekhanede yaşanır sanırım (: Sonra hava güzelse yediklerini bi nebze olsun eritmek için yürüyüşe çıkılır veya arkadaşlarla toplaşıp öğlenki çay ve dedikodu seansı gerçekleştirilir..Genelde bu muhabbetin koyuluğu nedeniyle mesai başlangıcı geciktirilir öğleden sonrası için..İşin enteresan kısmı bu diyaloglarda herkes kendi işinin yoğunluğundan dem vurur.. Herkes yoğundur ve çok çalışır vs..Sorsan herkes dünyanın en önemli işini biz yapıyoruz havasındadır..Yapılan işlere atfedilen önemi görünce kendinizi sorgularsınız..Yahu ben dünyayı kurtarmıyorum, acaba bende mi bir sorun var dairemde mi?
  Gün içinde de sabaha benzer bir iş temposuyla çalışan memur saat 4e doğru acıkma hissiyle atıştırma ihtiyacı duyarak ikindi çay seansına davet edilir..Yine aynı muhabbetler aynı cümleler sıkılmadan tekrar tekrar dillendirilir ve memleket kurtarılır..Saat 5 olduysa zaten memurun artık çalışası da kalmaz.. Erken çıkanlar mı dersin son saatini başka bir çay seansıyla geçirenler mi dersin.. Artık gözler saatin tiktaklarını takip etmekte ve bitse de gitsek modunda yarım kalan işler ertesi güne havale bir şekilde zaman doldurulur, saatler 6 olduğu an daireler boşalmaya başlar..Servislere doluşup günün kritiğini yaparak akşam trafiğinde çılgın servis şoförlerine emanet bir halde evlerinin yolunu tutarlar.. Bütün gün otursa bile memur akşam eve vardığında taş taşımış kadar yorgun olabilmektedir. Oturmak bile yorar anlayacağın memur kardeşimizi..
Daha anlatılacak çok şey var da şimdilik burda noktalayalım (:

17 Mart 2016 Perşembe

Tezini bir türlü yazamayanlara.. (:


Adanmış Hayatlar- Turgay Tanülkü

Oyunculuğu ile kalbimize taht kurmuş Turgay Tanülkü, geçtiğimiz günlerde Sabah gazetesine bir röportaj verdi. Hayatına dair en büyük kırılmaları bir bir anlattığı bu röportaj, yıllardır izlediğimiz başarılı oyuncunun bilinmeyen geçmişi ile tanışmamızı sağladı.İşte iyiliği ile yüreğimizi sızlatan Tanülkü'nün hikayesi;

1970'lerde siyasi nedenlerle Ulucanlar Cezaevi'ne girer.

1970'lerde siyasi nedenlerle Ulucanlar Cezaevi'ne girer.
"Uzun dönem işkence gördüm, çocuğum olamayacak kadar ağır işkence gördüm. Bizim hayatımız hep bir dram. Çok mutlu olan bir kesimden değilim. Tutuklandıktan sonra Ulucanlar Cezaevine gönderildim. Kendimi ve koğuştaki ağabeylerimi eğlendirebilmek için fıkraları oynuyordum koğuşun ortasında... Tiyatroyu küçük küçük koğuşa sokmuştum. Epey zaman böyle devam etti."

Cezaevindeyken, konservatuara gardiyanlar eşliğinde gidip gelir.


Cezaevindeyken, konservatuara gardiyanlar eşliğinde gidip gelir.
"Konservatuvarla cezaevi arasında iki cadde vardı zaten. Gardiyan okula kadar getirip bırakıyordu beni, akşamüzeri de alıyordu. Okuldakiler zaman zaman şüpheleniyordu durumumdan çünkü bilmiyorlardı cezaevinde olduğumu."

Cezaevinden çıktıktan sonra mahkumlarla tiyatro yapmak için cezaevine gitmeye devam eder.


Cezaevinden çıktıktan sonra mahkumlarla tiyatro yapmak için cezaevine gitmeye devam eder.
"O  zamanlar radyoda arananların listesi okunurdu, yakalandıktan sonra listeden ismin çıkardı. Ben yakalandığım için listede ismim yoktu. Onlara Almanya'da olduğumu söylemişlerdi. Tam sekiz güzel yılım gitmişti. Ama çıktığım gün kendime bir söz verdim; cezaevine tekrar gideceğim! 1981 yılında mahkumlarla gönüllü olarak tiyatro yapmaya başladım. Mahkumlardan bir grup oluşturdum, ilk oyunumuzu o zaman sahneye koyduk."

Turgay Baba'nın mahkumlar grubu oyun oynar, aileleri onları izlemeye gelir.


Turgay Baba'nın mahkumlar grubu oyun oynar, aileleri onları izlemeye gelir.
"Çocuklar gelirdi babasını, annesini seyretmeye. Oyun biter, misafirler gider, o koca koca adamlar sahneden iner, ailesinin oturduğu koltukları koklardı. Çocuğum olmadığını ve olmayacağını biliyorlardı.  Bu galalar ve oyunlar sayesinde mahkumların çocuklarıyla tanışmaya başladım. Çocukların mutluluklarını gördüğümde küçük küçük para vermekten ötesini yapmak istedim. Önce kendi evlerinde okutmaya başladım. Erzaklarını alıyordum, kiralarını ödüyordum. Tüm bunların altından kalkabilmek içintiyatro dışında iş yapmam gerekiyordu."

Naylon torba satar. Ankara OSTİM'de bir çay ocağı açar. Gelen parayla çocuklara destek olmaya çalışır.


Naylon torba satar. Ankara OSTİM'de bir çay ocağı açar. Gelen parayla çocuklara destek olmaya çalışır.
"O zamanlar TRT'de Ferhunde Hanımlar dizisinde oynuyordum. O da bir yere kadar yetiyordu. Ama o para epey güçlendirmişti beni. Eşimle konuştum ve çocukları almaya karar verdik. Anne baba çaresiz kalınca çocuklar sokağa ve suça yöneliyor."

İlk çocuğu şimdi 45 yaşında, adı Ali ama soyadını vermek istemiyor çünkü bir yerde yöneticidir.


İlk çocuğu şimdi 45 yaşında, adı Ali ama soyadını vermek istemiyor çünkü bir yerde yöneticidir.
"Ali'yi okutuyordum ama evinde kalıyordu. Benim de aklım ondaydı çünkü Ali'nin babası cezaevindeydi. Ama şöyle bir durum var, babalar içerde olunca anneler çalışmıyorsa, çocuklar ne yapacak? Ya babasının suçuna iştirak ediyor ya da başka yollara. Mesela uyuşturucudan baba içeri girmiş, karşısındaki avukat öyle bir para istiyor ki; kadın kocasını kurtarabilmek için o işi yapmak zorunda kalıyor. Bir zincirin halkası bu iş."

Çocukları okutmak için beş tane ev kurar.


Çocukları okutmak için beş tane ev kurar.
"Bu yükün altından kalkmak için çalışıyorum. Raci Şaşmaz da sağolsun. Bana dersen ki "Evin var mı?" Yok. Arabam var bir tane. Şu anda 23 çocuğum var. 11'i üniversitede okuyor, ufaklarım var, ortaokul lise çağında. Uşak Eşme'de Düz köyünde daha ufaklar var, onlar da çoban çocuklarıyla birlikte toprağı bilerek büyüyor. Çocuklarımın hepsi tarlayı, ağacı, toprağı bilir."

Evlerde küçük çocukların başında bir dostunun eşi durur.


"Büyükler kendilerine emanet. Zaten büyükler artık küçüklere sahip çıkıyor, yardımcı oluyor. Zincirleme devam ediyor bu durum. Üstelik her tür düşüncelerinde özgürler.Ailelerin bazıları çocuklar mesleklerini eline alınca aramaya başladı. Bu çok acı. Özellikle kız çocuklarının ailelerinin "Ne yapıyorsun?" diye sorması lazımdı. Soranlar var da, çok az. İşe girince aramak olmaz, vicdan yapmak olmaz."

Küçük bir kız, "Turgay Baba dedikleri sen misin?" diye sorar.


Küçük bir kız, "Turgay Baba dedikleri sen misin?" diye sorar.
"Babası Buca Cezaevi'nde kalan mahkum oyuncularımdandı. Gala yaptık, aileler de gelmişti. Merve Sultan Elgün de kardeşi ve annesiyle oradaydı. Maltaya yani cezaevinin büyük koridoruna girdim. Yürürken iki kız çocuğu geldi elimden tuttu, biri "Turgay Baba dedikleri sen misin?" diye lafa girdi. "Biz okumak istiyoruz" dediler. "Tamam, sen kimin kızısın?" dedim, "Yogi'nin" dedi. Yogi'nin kalbi çok güzeldir. Şiir yazar, oyunculuğu vardır... "Ne olacaksın kız?" dedim. "Savcı" dedi."

Sultan'ın savcı olma isteği bir ziyaret sırasında yaşadıklarıyla ortaya çıkar.


Sultan'ın savcı olma isteği bir ziyaret sırasında yaşadıklarıyla ortaya çıkar.
"İçeri girerlerken üst araması sırasında o dönemin cezaevi savcısı saçlarını okşamış onların. O gün karar vermişti ve bunu dediğinde daha 12 yaşındaydı. Babasından izin aldık, Sultan'ı ve kardeşi Sare'yi aldım. "Hiçbir şeyine karışmayacaksınız" dedim. Sare de yüksek hemşirelik kazandı. Pikniğe giderdik kucaklarında test çözerlerdi. Tutunmak zorundalar. Hukuk fakültesini kazandı. Okulu bitirip savcılık sınavlarına hazırlanmaya başlayınca ben neredeyse bunalıma girdim."

Turgay Baba'nın en büyük mutluluğu çocukların bir meslek sahibi olmalarıdır.


Turgay Baba'nın en büyük mutluluğu çocukların bir meslek sahibi olmalarıdır.
"Kimileri yönetici oluyor, kimi başka pozisyonlarda görev alıyor. Çocukların geçmişleri bilindiğinde farklı davranmaya başlanıyor. Sultan sınavlara hazırlanırken, saçları ağardı, sarılık geçirdi. Çok sıkıntılar yaşadı. O sırada hep aklımdan şu geçiyordu; "Benden kaynaklı sıkıntı yaşar mı, babasından dolayı sıkıntı yaşar mı? Savcı olacak ama her şeyini araştırıyorlar. Kendi kendimi yiyordum. Ona da belli edemiyorum. Sınav bitti, başarmıştı. O gün bütün dünya benim oldu."

"Ben sadece seni doğurttum kızım ama Turgay Baban sahip çıktı."


"Ben sadece seni doğurttum kızım ama Turgay Baban sahip çıktı."
Sultan'ın babası cezaevinden çıktıktan sonra bu cümleyi söyler. "Tüm çocuklarım ailelerine gitsin istiyorum."